Перевод: с турецкого на все языки

со всех языков на турецкий

az günün adamı değil

  • 1 az günün adamı değil

    = az günün adamı değildir он - тёртый кала́ч, вида́вший ви́ды

    Türkçe-rusça sözlük > az günün adamı değil

  • 2 az günün adamı değildir

    Türkçe-rusça sözlük > az günün adamı değildir

  • 3 az

    1.
    1) недоста́точный, незначи́тельный, ску́дный, ми́зерный

    az gayretle — незначи́тельными уси́лиями

    az para ile — за небольшу́ю су́мму де́нег

    2) содержащий / имеющий малое количество чего-л.

    az alkollü — слабоалкого́льный

    az gelirli — малоиму́щий

    az miktarda — в ма́лом коли́честве

    az ücretli — низкоопла́чиваемый

    2.
    1) ма́ло, немно́го

    az konuşmak — ма́ло говори́ть

    bugün işimiz az — у нас сего́дня рабо́ты немно́го

    2) - den ме́ньше

    eline geçen para bin liradan az — он получи́л ме́ньше одно́й ты́сячи лир

    ••

    aza sormuşlar nereye, çoğun yanına demiş — посл. ма́лые де́ньги бегу́т к больши́м деньга́м, де́ньги к деньга́м

    az veren candan verir, çok veren maldan verir — посл. кто ма́ло даёт - даёт от души́, кто мно́го даёт - даёт от избы́тка

    az olsun öz olsunпогов. лу́чше ме́ньше, да лу́чше

    az tamah çok zarar getirirпосл. скупо́й пла́тит два́жды

    - az buz olmamak
    - az buz para değildi
    - aza çoğa bakmamak
    - az çok dememek
    - az daha
    - az daha havuza düşecekti
    - az değil!
    - az gelmek
    - az görmek
    - az günün adamı değil
    - az günün adamı değildir
    - az kaldı
    - az kala
    - az kalsın
    - az kaldı boğulacaktı

    Türkçe-rusça sözlük > az

  • 4 az

    1. small (amount), little. 2. few. 3. too small, too few, not enough, insufficient. 4. seldom, rarely. 5. /dan/ less (than). - bir şey only a little. - buçuk 1. scanty, hardly enough. 2. a little, somewhat. - bulmak /ı/ to consider (something) insufficient. - buz olmamak to be no small matter be a significant amount. -a çoğa bakmamak/- çok dememek to be satisfied with what one gets. -ı çoğa tutmak/saymak to accept a small amount as being a great plenty. - çok more or less. - daha almost, nearly. - değil! colloq. He is quite different from what he seems to be. - gitti uz gitti, dere tepe düz gitti. (in fairy tales) He traveled over hill and dale. - görmek /ı/ 1. to find (something) insufficient. 2. to find (something) to be less than expected. - günün adamı olmamak to have lived long and seen much. - iş değil. colloq. The work is not to be underrated. - kaldı/kalsın almost, nearly. - söyler, uz söyler. colloq. He says little, but what he says is significant. - tamah çok ziyan/zarar getirir. proverb A little greed causes great loss. - verip çok yalvarmak to pay back a little of one´s debt and plead for time for the rest. - ye de bir uşak tut. colloq. Don´t order me around!

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > az

См. также в других словарях:

  • adam — is., Ar. ādem 1) İnsan 2) Erkek kişi, kadın karşıtı İyi bir adam isterse, babası da verirse, varacak. M. Ş. Esendal 3) Birinin yanında ve işinde bulunan kimse Kendisi gayet kibirli, öfkeli olduğu için hizmetçileri ve adamları korkarlar. K. Tahir… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • az — sf. 1) Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik Heykel konularının parmakla sayılacak kadar az olduğunu ileri sürüyordu. B. R. Eyuboğlu 2) zf. Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarak Birleşik Sözler az az az buçuk az… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»